SU PERİSİ VE DENİZ KIZI (çocuk hikâyesi)

Özge, yüzme öğrenmeyi çok istiyordu. Annesi babası ve abisiyle çıkacakları tatilde yapmak istediği ilk şey kolluklarıyla korkmadan yüzebilmekti. Daha önce sudan korktuğu için hep ağlamış bir türlü suya girmeye cesaret edememişti. Annesi Özge’ye her defasında deniz kızının hikâyesini okur, onu deniz kızına benzetir ve ondan daha güzel yüzebileceğini söylerdi. Tatil öncesi uykuya dalmadan önce annesinden yine her zaman ki gibi en sevdiği hikâye olan deniz kızı kitabını okuması istemişti.
Annesi hikâyeyi okuyup bitirdikten sonra Özge’ye;
“Artık sende bir deniz kızı olma adayısın. Yarın tatile çıktığımızda hemen öğrenip yüzeceksin” demişti.
Özge duyduğu bu cümleden sonra çok sevinmesine rağmen yine kafasına takılan soruları sormadan edemiyordu.
-Anneciğim birşey sorabilir miyim?
-Tabi ki sorabilirsin.
-Deniz kızının kollukları yok. Sen ise bana deniz kızı olacağımı söylüyorsun. Kolluklarım olmadan nasıl bir deniz kızı olacağım?
-Her deniz kızı derinlerde yüzmeyi öğrenebilmek için, önce sığ,yani derin olmayan sularda yüzer. Bu yüzden yardıma ihtiyaç duyar. Bu hem güvenliğin hemde yüzmeyi hızlı öğrenebilmen için önemli ve gereklidir de ondan.
-Peki öğrendikten sonra güvenliksiz yüzebilirim değil mi?
-Güvenliği hiçbir zaman elimizden bırakmamalıyız Özgeciğim. Tıpkı anne ve babamızın elini bırakmadığımız gibi. Yüzme öğrenmek senin için yeni yüremeye başlamak gibi.
-O nasıl oluyor anneciğim anlamadım.
-Şöyle düşün; yürümeyi öğrenmeden önce emekledin sonra küçük adımlar attın ardında da desteksiz yürümeye başladın. Yüzmek böyle bir serüven olacak. Önce kollarını sonra ayaklarını çırpmayı öğrenecek ardından kulaç atarak yavaş yavaş ilerleyeceksin.
-Şimdi anladım. Yürümeyi öğrendiğim gibi yüzmeyi de öğreneceğim anneciğim.
-Aferin benim kızıma. Şimdi yatma vakti. Erkenden uyumalıyız ki, güne sağlıklı, dinç ve enerjik başlayalım.
Annesi Özge’nin yanaklarından öpüp üstünü örttükten sonra odasından ayrılmıştı. Özge ise mutlu ve kendinden emin bir şekilde hemen uykuya daldı. O gece rüyasına bir su perisi girmişti. Öyle güzel ve ışıl ışıl bir periydi ki, Özge gözlerini bir an olsun alamıyordu.
Su perisi denizde öyle güzel yüzüyor ve ilerliyordu ki Özge şaşırarak ve hayranlıkla izliyordu. Su perisi yüzdükten sonra yanına gelmişti. Elindeki sihirli asasını daireler çizerek döndürüyor etrafa simli parlak ışıklar saçıyordu. Özge gözlerine inanamıştı. Sihirli peri onu bir anda kollukları olan bir deniz kızına çevirmişti. Ardından hemen denize girmişler ve bir balık gibi süzülerek birlikte yüzmeye başlamışlardı. Rüyasında mutluluktan havalara uçuyordu. Sabah olup uyandığında yaptığı ilk şey, bavuluna kolluklarını koymak oldu. Artık kendine güveniyor, yüzmenin korkulacak birşey olmadığını biliyordu. Tıpkı yürümeyi, kendi başına yemek yemeyi, tuvalete gitmeyi ve ellerini yıkamayı öğrendiği gibi yüzmeyi de acele etmeden öğrenecekti.