Sürekli Değişen Ve Dayatılan Güzellik Algısı
Hem kadınlara hem erkeklere olmak üzere dayatılan bir güzellik algısı var ama bu algı özellikle kadınlara dayatılıyor. Bir kadının ya da erkeğin istenilen ölçüde, istenilen güzellikte olması bekleniliyor. Ama bu algı yüzyıllardır sürekli değişmiştir. Yani geçmişte birine güzel veya yakışıklı gözüyle bakılması onun her zaman güzel veya yakışıklı olarak görüleceği anlamına gelmiyor.
Güzellik algısının nasıl değiştiğine örnek verecek olursak eskiden hep küçük burunlar beğenilirdi hatta herkes burunları çok ufak olacak şekilde estetik yaptırırdı. Ama şimdi küçükten ziyade düz burunlar beğenildiği için o şekilde estetikler yapılıyor. Bir de bu güzellik algısının nasıl değiştiğine kadınlar üzerinden bakalım. 1900’lü yılların başındayken zayıf kadından ziyade biraz kilolu kadınlar beğeniliyordu çünkü bu feminenliğin göstergesiydi. Yani o zaman kadınlar dolgun bir fiziğe sahip olmaya çalışıyorlardı. 1910’lu yıllarda ise kilolu olmak yine güzel bir şeydi ama bu sefer vücudun kum saati şeklinde olması daha çok beğeniliyordu. Bu yüzden bu dönemde korse kullanımı yaygınlaştı. 1920’li yıllara gelince daha zayıf kadınlar ve kısa saç beğenilmeye başlandı. 1930’lu yıllarda ise kum saati şeklindeki vücutlar tekrar beğenilmeye başlanıldı. 1940’lı yıllarda kıvrımlı bir vücuda sahip olmak iyice ön plana çıktı. 1950’lere gelindiğinde Marilyn Monroe gibi 38 ya da 40 beden ön plandaydı. 1960’lı yıllardan sonra ince ve uzun kadınlar beğenilmeye başlandı. 70’li yıllarda ince ve uzun algısı devam ederken 80’li yıllarda bu algıyla beraber fit olma algısı da eklendi.
1990’lu yıllara gelindiğinde güzellik algısı ikiye bölündü. Bu algıdan ilki ince, uzun ve fit olma algısıyken diğer algı sıfır beden olma algısıydı. 2000’lerde ise Victoria’s Secret melekleri ile beraber ince, uzun bacaklı ve ince belli kadınlar beğenilmeye başlanıldı. Gördüğünüz gibi bu algı sürekli değişecek önemli olan mutlu hissetmek ve sağlıklı olmak.
#güzellik #ask #makyaj #danla #sevgili #hasret #özlem #ruj #oje #sozumoki