İnsan bazen kendini çok çaresiz hisseder. Aslında söyleyecek çok şeyi vardır ama konuşmakla hiç yol alamayacağını anlar ve susar, anlaşılamayacağını bilir ve susar, yanlış yerde olduğunu bilir ve susar, aynı dili konuşamadığını anlar ve susar bu bilinçli bir susma halidir. Ve bence bir insanın geldiği son noktadır susmak, çünkü artık kavga etme gereği bile duymuyorsundur ve o derece umudu kesmişsindir. Ama karşımızdaki bazen, hatta çoğu zaman anlamaz kendi içinde verdiğin savaşı . Suskunluğun anlamını, öyle ki bazen her şeyi yolunda sanır. Ya da kendini haklı sanır sen susunca. Oysa bilmez ki bu pasif bir savaştır kendi içinde verdiğin. Beynin aklın hatta uzuvların orda kalmamak gerektiğini söylese de kalmanın savaşını verirsin ıstırap içinde. Aslında dengin değil bilirsin bunu taa en derinden. Sen evrilmeye çalışırken iyiye güzele tutup çekmeye çalışır seni dibe doğru .Hızını düşürür akıntıya karşı kürek çekmeye çalışır gibi enerjini düşürüp yıpratır seni ağırlık yapar dibe çeker. Kendin olmana izin vermez seni küçümser hayalini küçümser oysa farkındasındır asıl ondaki vizyonsuzluğuve çapsızlığı. Ama yine de yüzüne vurmazsın kendine yakıştırmazsın. Öyle yani bazen susmak gerekir. Susmak da bir cevaptır esasen