Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) 'in Tebük'te yapmış olduğu Meşhur Hutbesinden..!
“Size insanların en hayırlısı ve en şerlisini haber vereyim mi? İnsanların hayırlısı, atının veya devesinin sırtında ya da iki ayağı üzerinde son nefesine kadar Allah yolunda çalışandır.
İnsanların en şerlisi de, Allah’ın kitabını okuyup, ondan hiç faydalanmayan azgın kimsedir. İyi biliniz ki, sözlerin en doğrusu Allah’ın kitabıdır. Yapışılacak en sağlam kulp takvadır.
Sözlerin şereflisi, zikrullahtır. Amellerin hayırlısı, Allah’ın yapılmasını mecbur kıldığı farzlardır. Amellerin kötüsü, bid’atlardır. En güzel yol, en güzel yaşayış, peygamberlerin yolu ve yaşayışıdır.
Ölümlerin şereflisi, şehitlerin ölümüdür. Körlüğün körlüğü, doğru yolu bulduktan sonra dalâlete sapmaktır. Doğru yolun hayırlısı, kendisine uyulandır. Körlüğün kötüsü, kalp körlüğüdür.
Veren el alan elden hayırlıdır. Az olup yeterli olan şey, çok olup Allah’a taattan alıkoyandan hayırlıdır. Tevbenin en fenası ölüm gelip çattığı zamandır. Pişmanlığın kötüsü, kıyamet günündekidir.
Yanlışları en çok olan, dili en çok yalan söyleyendir. Zenginliğin hayırlısı gönül zenginliğidir. Hikmetin başı Allah korkusudur. İçki, günahların her çeşidini bir araya toplayandır. Gençlik delilikten bir bölümdür. Kazançların kötüsü faiz kazancıdır. Yemelerin kötüsü, yetim malı yemektir.
Bahtiyar kişi, başkasının halinden ders ve ibret alandır. Amellerde esas olan neticelerdir. Düşüncelerin kötüsü, yalan-yanlış düşüncelerdir. Mümine sövmek, günah işlemektir ve dine hürmetsizliktir.
Gıybet, Allah’ın emirlerine karşı koymaktır. Af dileyeni Allah affeder. Öfkesini yeneni, Allah mükâfatlandırır. Uğradığı zarara sabredene Allah karşılığını verir. Zorluklara sabredip katlanan kimsenin sevabı kat kat artırılır.”