Trabzon Beyefendisi "Giriş"

Genç adam kalın kazağının boğazını çekiştirirken, önünde ki ince belli bardağına uzandı. İhale için olan toplantıyı dinlemeye devam etti. Şimdi Limanda Fırtına'nın yanında olacaktı... Karadeniz'e açılmak için saat sayıyordu...

Kırmızı kravatlı adam, masaya doğru eğildi ve ellerini birbirine kenetledi. Pusat'a bakarak düzgün İstanbul Türkçe'siyle, "Sizden böyle bir teklif bekliyordum, Trabzon milletinin barbar olduğunu biliyordum... Şaşırtmadınız bizi," dedi ve gülümsedi. "Hep mi böylesiniz?"

Pusat'ın içtiği çay genzine takıldı. Karadeniz'in yaylalarına taş çıkartacak yeşil gözleri büyüdü. "Ne dedun ula puşt?" Şive yaptığını fark etti. Sandalyesini ittirirken kendisine kaş göz yapan Toprak'a baktı. Ama aldırmadı, "Ne diyorsun sen puşt" diyerek düzeltti.

Diğer rakip firmaların arasından sıyrıldı ve adamın ağaya kalkmasına müsade etmeden yakasına yapıştı. "Sen benim memleketime ne dedin?" Nabzı alnında ki damarda atıyordu. Damarlarında ki adrenalin devreye girdi "Ula sen benum memleketime laf mı edeysun davun çıksın heri!" diye rahatça haykırdı. Istanbul'a gelen bir Trabzon'lu olmanın en güzel yanı, cümlenin sonun da ana avrat lazca saydırsa bile, kimsenin bir şey anlamamasıydı.

"Diyorum ki," kırmızı kravatlı adam Pusat'ı daha iyi görebilmek için başını dikleştirdi. Yapmaya çalıştığı berbat aksan, Karadeniz'i taşıran son damlaydı "Uhey sizin insanlarınızdan bir halt olmaz!"

Pusat belki de sabrının tamamını burda kullanarak kafasını geriledi ve hiç tereddüt etmeden kravatlı adamın iki kaşının arasına gömdü. Yumruk olan elinin ağrısını hafifletmek amaçlı bir tane de yüzüne indirdi ve kravatlı adamın yerle buluşması sağladı. Adam boş gözlerle tavana bakarken, Toprak yanına geldi.

"Demek ki..." dedi düzgün Türkçe konuşarak. "Sizin şu barfiks, kickbox havaları yalanmış? Adam bayıldı!" Pusat gülerek, elleri cebinde kapıya doğru yaklaşırken derin bir nefes aldı. Yüz ifadesi az önceki gülümsemeden yoksundu. "Atalarımız çok doğru demiş..." omzunun arkasında ki kargaşaya bakarak "Siftahı benden bereketi Allah'tan." dedi ve kapıyı çarparak çıktı.