İslamiyet dinde zorlamayı yasaklamış, aklı ve iradeyi özgür bırakmıştır. İslam’ın bu uygulaması laikliğin ta kendisidir.
Ama gerek diğer inançlarda ve gerekse de İslam topluluklarında laiklik ya bütünüyle din karşıtlığı ya da din adına dayatma şeklinde yobazlaştırılmıştır.
Şayet laik bir düşünce, bakış açısı ve kabuller yoksa din adına yapılacak bütün açıklamalar gerçeği yansıtmaktan uzak kalacaktır.
İşte biz bu sakıncaları ta başından beri görüp, mahsurlarını yaşayarak deneyim sahibi olmuş kişiler olarak Türkçülüğü dinle izahtan olabildiğince uzak tutmaya çalışmaktayız.
Bizim bu davranışımız çoğu kez dine karşı olduğumuz şeklinde algılanmış ve Türkçülere bu yanlış algıdan kaynaklanan büyük haksızlıklar yapılmış ve hala da yapılmaktadır. Tıpkı sizin yukarıdaki sorunuzla kurduğunuz tuzakta olduğu gibi…
Eğer laiklik bütünüyle devre dışı bırakılacak olursa orada bir dinden ve dindarlıktan bahsetmek mümkün olmayacaktır.
Bunu açıklamaktan hayâ etmekte, Tanrı’nın istediği laik duruş ve düşünüşe uygun düşmediğini bilmemize rağmen, bizim de kişisel inançlarımızın olduğunu ve birilerinin sandığının aksine Türk Milletinin kahır ekseriyetinin inançlarıyla aynı inançlara sahip olduğumuzu, bir zorunluluk olarak, bir kez daha söylemiş olayım.