Her koşulda, her zorluğa karşı baş kaldırmaktır. Düştüğünde kalkmak, yılmadan, tükenmeden mücadele etmektir kadın olmak. Kadın olmayı kimse öğretmez sana bizzat deneyimleyerek öğrenirsin. Doğduğun andan itibaren kadınsındır aslında. Eksik bulunan neden erkek olmadı, keşke erkek olsaydı kızın bize ne faydası olucak ki sözlerini daha bebekken duymaktır kadın olmak. Zamanla kadın büyür 10-15 yaşlarına gelir. O zaman işte başlar sözlü tacizler. Yolda yürürken kendine laf atma haddini bulan erkek bozuntuları mı desen, daha 5 yaşında ki kızı taciz eden namussuzlar mı?
İşte Türkiye de kadın olmak daha çocuk yaşında bu korkularla büyümektir.parklarda,mahallerde sahiller de korkusuzca gezememektir. Çünkü kendini güvende hissetmez kadın. Toplum onu böyle baskılamış ve buna inandırmaya çalışmıştır.
Türkiye de kadın olmak her anını kontrollü geçirmek demektir. Nerede bir fiziksel tacize uğrayacağını bilmeden bu korkuyla yaşamaktır. Tecavüzcüsünün iyi hal indirimi ile başı dik yürüdüğü tecavüze uğrayan kadının başının eğildiği yerdir Türkiye.
Hangisini Anlatayım?
Otobüslerde önümüzde, arkamızda erkek bulunmasından mı?
Sokakta geceleri yürüyemememizi mi?
Türkiye de kadın olmak şort giyindin diye metrobüste tekme yemektir.
Otobüste tecavüze uğrayıp cesedinin bir kenara atılmasıdır.
Eski eşin tarafından boğazından kesilerek öldürülmektir.
En acısı da ne biliyor musunuz?
Saha 13 yaşında tecavüzcünle evlenmeni meşru kılan yasaya boyun eğmektir. Türk kadını bunlar asla unutmamalı. Kendini korumayı bilmeli. Çok daha fazla sosyalleşmeli. Bu bozuk düzene boyun eğmek yerine bu düzene elinden geldiğince baş kaldırmalıdır.