Ünlü Katil Charles Manson!
Amerika Birleşik Devletlerinin en ünlü seri katillerinden biri olan Charles Manson’ın hayatını ele alacağım bugün.
Tabi ünüyle meşhur olan her katilin kendine ait insanın kanını donduran meşhur cümleleri olduğu gibi kendisinin de bir zamanlar inanarak dile getirdiği cümleleri sizlere konuya girmeden önce belirtmek isterim.
Ünlü katilimiz der ki; Bana tepeden bakarsanız, bir aptal görürsünüz.
Bana aşağıdan bakarsanız, tanrınızı görürsünüz.
Bana tam karşımdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz.
Evet sevgili Charles Manson’un önemli cümlelerini dile getirdiğimize göre artık hikayesine giriş yapabiliriz.
Kendisinin ABD’de bu denli ünlü bir katil olmasının sebebi, genellikle sansyonel cinayetler işlemesiyle alakalıdır.
Sinema ve müzik severlerin çoğu “Piyanist” filmini iyi bilirler. Bu filmin yönetmeni olan Roman Polonsky’nin eşi olan Sharon Ted cinayetinde imzası bulunan bir katildir kendisi.
Annesi Hayat kadını olan Charles, gari meşru bir çocuk olarak büyüdüğü için, tam anlamıyla psikolojisi bozuk bir çocukluk geçirmiştir. Tabi bu psikolojik bozukluğun temel nedenlerinden biri de amcasıdır. Charles’ı okula etek giydirerek gönderip, “sende bir gün erkek gibi olup, kavga etmeyi öğreneceksin” şeklinde nasihat verdiğini sanırmış.
İlk suçunu 9 yaşında hırsızlıktan yana işlemeye başlayarak, bir çok defa hapse girip çıkmıştır. Çocukluğunda annesi tarafından 1 sürahi bira ile takas edilmeye çalışılarak, bir çok cinsel istismara maruz kalarak yaşadığı ağır travmalar sonucunda, bam başka bir insan haline gelmiştir.
Son olarak 18 yaşıda bıçakla tehdit edilerek cinsel istismara uğramış ve ıslah evine teslim edilmiştir.
Islah evinde de zamanını dolduran Charles, sahte çek vermek, kadın satıcılığı gibi bir çok suça karışarak, hapse girip çıkmıştır. 33 yaşında hapisaneden tahliye olan katilimiz, uyuşturucuyu keşfederek, kullanıcı haline gelmeye başlamıştır.
Uyuşturucu kullanmaya başlayarak kendine edindiği çevre ve ortamdaki tanıdıklarını, kendisine aile edinmeye başlamıştır. Çevresindeki adamlarla aynı evi paylaşmaya başlayan ve uyuşturucu batağında da kendini kaybederek, siyah ırkın ayaklanarak beyaz ırkı yok edeceğini ve bu savaş sırasında yalnızca kendisinin ve çetesinin ayakta kalacağına inanmış ve bu durumda tüm suçun siyahların üstüne kalacağını idda ederek çevresindekileri tetiklemeye başlamıştır.
6 Ağustos 1969 senesinde Gary Hanmon isimli bir genci öldürerek ilk cinayetini de işlemiş bulunmuştur.
8 Ağustos 1960 senesinde bir film çekimi için evde bulunmayan Roman polonsky’nin evine girerek kim varsa evde öldürme fikrini arkadaşlarıyla paylaşmış ve arkadaşlarıyla beraber polonsky’nin evine girmişlerdir. Evde polonsky’nin karısı dahil bir çok kişiyi vahşice çetesiyle birlikte katletmiştir.
Buna rağmen dur durak bilmeyen Charles ve çetesi 1 gün sonra Laviyenka çiftini evlerinde soğuk kanlı bir şekilde katletmişlerdir.
25 Ağustos senesinde Shorty Shea’yı katleden Charles, ekip arkadaşlarından Suzan’ın ihbarı üzerine yakalanarak polis tarafından tutuklanmıştır.
Tutuklanmalarının sonucunda, o güne kadar işlemiş oldukları cinayetler üzerine yapılan sorgulamalarda, ceset parçalama ve kan içme gibi eylemlerinin de olduğu gün yüzüne çıkmıştır.
Mahkemeden çıkan karar Charles ve çetesi için idam kararı olup, gaz odasında zehirlenerek öldürülmek olmuştur.
İlginç bir çocukluk geçiren katilimizin hikayesi hakkındaki fikirlerinizi yazımın altına yorum yaparak benimle paylaşırsanız çok sevinirim. Yeni bir seri katil hikayesinde görüşmek üzere.