İlle de bir tokat mı, yemelisin ensene?
Ölüm sana gelmeden, sen kendine gelsene..
Ne bir savcı kalırdı, ne bir yargıç ne yasa;
Şu insanoğlu önce, kendini yargılasa..
Şeytanla her savaşa, hiç korkusuzca varım;
İnsan şeytanlaşırsa, işte ondan korkarım..
Sanma Sırat geçilir, torpille iltimasla;
Kur'ân âlimi olsan, yaşamadıkça asla!
Bırak artık inadı, kurtuluşun secdede;
Rüyana mı girmeli, ak sakallı bir dede?
Bir gaflet ki; fâizin, var diyorlar câizi;
Allah hâşâ bilmeden (!) yasaklamış fâizi...
Dünya müslümanları, Kur'ân 'la yüzleşmeden,
Hiç kimse aramasın, hüsrana başka neden...
Kim demiş ki insana; 'düşünen hayvan' diye?
Düşünüyorsa eğer, bu kan, bu hüsran niye?
Ne kaldı ki, putlaştırıp tapmadık?
“Çağdaş” olmak için, neler yapmadık! .
Vesveseler kalbinde, imânı söndürmesin;
Sen ölümü öldür ki; o seni öldürmesin.
Öyle gözler gördüm ki; bakan birer kördüler,
Ne yazık ki; gerçeği, musallada gördüler.
Büyük de olsa günah, bil ki tevbesi vardır;
Allah’tan umut kesen, en büyük günahkârdır.
Kalbinde varsa ihlâs, bil ki Allah’a varır;
Yoksa seni ne sarık, ne de sakal kurtarır…
Tekme, tokat, yumruklar âcizlerin işidir,
Oysa gerçek kahraman, aklı selim kişidir.
Bu hayat denizinde, boğma sakın ümidi,
Bu denizde Kur’an’dır, insanın can simidi.
Tarih içinde nice, karanlık çağlar gördüm;
Cehâletin elinde, Kur’ân’ı ağlar gördüm.
Orta yoldan ayrılma ki; gülesin.
Uçurumlar; uçlardadır.. Bilesin.
İster müşrik, münafık, ister mü’min seversin,
Bil ki; o sevdiğinle, mahşerde berabersin.
İslâm'a sınır yoktur, kim var diyorsa yalan;
Görmedim kâinatta, Kur'ân dışında kalan...
İbadette kabulün, göstergesi niyettir.
Azlık çokluktan önce, dîn bir samimiyettir..
İbâdette riyânın, sonu şirke uzanır;
Allah’a rüşvet(!) değil, borç verenler kazanır.
Kur’ân eczanesinde, her derde devâ vardır;
Son kullanma tarihi: Kıyâmete kadardır…
Ben zenciyim diye mi, bu alaylı gülüşün?
Sen boyayı bırak da, Boyacı’yı bir düşün! .
Uyan artık ey insan! Sen bir ilâh değilsin;
O kibirli dik başın, secdelere eğilsin.
Baş eğerken emrine, bu kâinat, bu mîzan;
Nasıl olur da Sana, secde etmez bir insan! .
Ermiyor “çağdaşların” aklı başka bir aşka;
İki duble rakıyla, mini etekten başka…
Kur’ân’daki ahlâka, hep “irticâ” dediler;
Sen ve senin neslini, işte böyle yediler…
Gerçeği arıyorsan, ayağın yere bassın,
Onu İslâm dışında, vallâhi bulamazsın...
Aklı selim, fikrini, fikirlerle savunur,
Aklı elîm tekmeyle, yumruklarla avunur.
Ne tıbbî mûcizeler, ne estetik savaşlar;
İnsanda ölümsüzlük, ancak ölümle başlar..
Elbette ki özgürsün, her tür haltı yemeye,
Mecbur musun be adam, 'müslümanım' demeye..
Sende zulüm, zorbalık, bende îmân silâhı;
Bakalım kim bulacak, en sonunda felâhı..