Hep gitmek istedim; uzağa daha da uzaklara... Annelik terazinizde benim olduğum kefe hep daha hafif geldi , ne yapsam hep biraz eksik hep biraz yanlıştı çünkü. Koşulsuz sevginize layık olamadım hiç birinizin. Kıyaslanmak istemedim , varolmak istemedim o adalet terazilerinizde. Kalabalıkların içindeki yalnızlığım ve anlaşılmazlığım hep can yakıcıydı. O yüzden biyolojik yalnızlığı hep çok sevdim. Sadece ben! Kimsenin oğlu, kızı, evladının olmadığı ; kimsenin sevgisi ya da nefretinin olmadığı o dingin karanlıklar hep daha huzurluydu...