Uzaydan Gelen Sinyal (Omuamua Muamması)

Sizin de dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama son yıllarda özellikle #uzay ile ilgili hayli çarpıcı gelişmeler yaşanıyor. Bunlardan en önemlileri 2018 yılında uzaydan gelen sinyaller ki bilim dünyasını en fazla heyecanlandıran bu mesele olmuştur. 2017 yılında yaşanan biraz daha eski Oumuamua vakası yine heyecanlı bir diğer gelişme ve her iki olayın kamuoyu ile paylaşılmasının bir takım özel nedenleri var. Örneğin yakın tarihteki uzaydan gelen radyo sinyalleri. Bilim insanları daha önce de gelişmiş istasyonlardan yararlanarak uzaydan gelen radyo sinyallerini tespit etmişlerdi. Tespit edilen tüm radyo sinyalleri farklı yönlerden ve tek sefere mahsus şekilde dünyamıza ulaşmıştı.

Bir Buçuk Milyar Işık Yılı Mesafeden Geliyor
Birkaç ay önce yaşanan sinyal algılamasını özel kılan nedene gelince; aynı radyo sinyalinin daha önce alınan bir kaynaktan gelmesiydi. Üstelik bu kaynaktan sinyalin 6 kez tekrarlaması tüm dünyada yankı uyandıran bir habere dönüşmesine yetti de arttı bile. Teknoloji kaynaklı olmadığı düşünülen bu sinyaller en azından bilinçli bir sinyalizasyonun varlığını şimdilik ispatlamıyor. Bunun anlamı eğer bu sinyaller tıpkı dünyamızdaki gibi televizyon veya radyo sinyaline benzer teknolojik cihazlardan geliyor olsaydı bu düşünebilir varlıklardan geldiğini ispat etmiş olacaktı. Artık endişelenmemiz mi, yoksa sevinmemiz mi? Gerektiğine o zaman karar verecektik. Yalnız işin sıkıntılı tarafı sinyallerin #teknoloji kaynaklı olmadığının tam olarak delillendirilememesi ve bu sinyalleri doğal olarak üretebilecek faktörün ne olduğunu bilmememiz de yatıyor. Daha sade bir ifadeyle teknoloji kaynaklı değilse, radyo sinyallerini üreten etken nedir? Bunu henüz bilmiyoruz.

Omuamua Muamması Halen Sürüyor
Diğer bir #enteresan olay 2017 yılında meydana gelen #Omuamua muamması. Peki, bu olaya neden #muamma deniliyor. Havaii dilinde “uzaklardan gelen haberci” anlamını taşıyan Omuamua hakkında bilim insanlarının yaptığı açıklamalar onun yaklaşık 2 futbol büyüklüğünde bir #astroid olduğu yönünde. Dünyaya düşen #meteor lar veya yakınından geçen asteroitler binlerce yıldır bilinen bir gerçeklik. Fakat Omuamua diğer meteorlar veya asteroitler gibi kendi güneş sistemimizin içerisinden değil bilakis dışından geliyor. Mevcut teknolojimiz ile algılayabildiğimiz ilk vaka olan bu olay bilim insanlarını oldukça uzun süre meşgul edecek gibi gözüküyor. Çünkü onun bir astroid değil uzay gemisi ya da düşünen varlıkların ürettiği bir #mekanik olduğunu düşünen ciddi #bilim insanları da var.

Aksini Düşünen Bilim İnsanları Onun Uzay Gemisi Olduğunu İddia Ediyor
Bunların başında #Harvard Üniversitesi profesörlerinden Prof. Avi Loeb geliyor. Üstelik yaptığı açıklamada kullandığı ifadeler yenilir yutulur cinsten değil. “Belki bilimsel kariyerimi yerle bir edeceğim. Fakat o cisim düşünen varlıklar tarafından yapılmış bir cisimdir. Ancak meslektaşlarım bunu açıklamaya çekiniyor” demişti. Sonuç itibariyle karşımızda milyarların milyarlarla çarpıldığı ve daha sonra çıkan sonucun yine milyarlarla çarpıldığı #galaksi den oluşan bir #evren var. Sınırsız ve uçsuz bucaksız bir kainatta düşünme yeteneğine sahip tek canlının insan olduğunu iddia etmek gerçekten biraz mantıksız geliyor. Fakat #uzaylı olarak tabir ettiğimiz bu varlıklar her nerede yaşıyorlar ise; umarız düşünce yapısı olarak bize benzemiyorlardır. Çünkü dünya üzerinde yaşayan en gaddar, en merhametsiz, en vurdumduymaz, en çevre düşmanı varlık maalesef insandır. Esen kalınız.

#blog #blogger #şiir #şair #write #writer #writers #kitap #kitaplar #yazı #yazar #yazarlar #yazılarınkitapoluyor #uzay #sinyal #istasyon #radyo #teknoloji #meteor #Harvard #evren #galaksi #uzaylı #bilim #mekanik #astroid #Omuamua #muamma #enteresan