Düştüm yine yollara,
Bu bedenle çürümüş etlerin üzerinden.
Bir bir geçerken ayaklarım,
Kalakaldım sözlerin yetersiz kaldığı bu ölümlü toprakta.
Düştüm yine yollara.
Kendimi ararken, mecnuna takılmış aklım.
Aklım takılı kalmış o rûha.
Leyla için ağlamazken gözlerim,
Dolu vermiş bir anda.
Anlayamıyorum.
Öksüz kalmış gözlerim,
Gerçek aşkı bulamayınca, buğulanmış,
Takılı vermiş gözlerime yaşlı hozanlar.
Naif yüreklere rast getir Rabbim!
Getir ki sarsılmasın gönlümüz,
Rast getir ki parçalanmasın rûhumuz,
Kırılmasın bedenimiz,
Kanamasın içimiz.
Naifliği sevmeyle öğrensin insanlar.
Nefretle değil!
Kırmayla, parçalamayla değil!
Sâdece rûhunun en güzel dokunuşuyla dokunsun, bedenlere sözleri.
Gafletle değil!
Uyandır Rabbim!
Bu sonsuz zannettimiz uykudan.
Uyandır ki göreyim sevdâmı,
Cennet bahçelerindeki hurmadan.
Uyandır Rabbim!
En güzel kokuyu yudumlarken,
Onu koklayayım Kevserin başında.
Uyandır Rabbim!
Uyandır ki çabuk kavuşayım,
Bu diri ölümden ona.