“Vazgeçiyorum be sevgili… Ama ilk vazgeçemeyişim,ilk yenilgim gibi değil bu sefer. Bu sefer hakkını vererek vazgeçiyorum senden!.. Şiirleri ağlata ağlata, İmla imla kanata kanata ayrılığın gözlerini.. Sensizken alamadığım nefeslerimi sızısıyla ciğerlerime çeke çeke vazgeçiyorum.. Çünkü anladım sevgili, Bu şehrin sokakları sen kokmuyor artık. Her sokakta,her köşe başında sana rastlamıyorum. Geceleri uykusuzluğumun nedeni de sen olmuyorsun mesela. Senli rüyalara uyanmıyorum artık. Herhangi bir semtin,herhangi bir kaldırımında yanımdan geçen biriyle benzeştirmiyorum seni ,işte bu tam olarak sen demiyorum. Ama maruz gör, çok sevdim seni.. Haketmediğin kadar çok sevdim!… Hiçbir kelime seni tarif etmeye yetmezken,kelime kelime aradım seni yokluğunun karanlık semtlerinde. Vazgeçiyorum be sevgili.. Artık pişmanlıklarımda bile geçmiyor adın. Anladım, en dibe vurmuşum ben seninle. İçim, dışım ,her yanım yanmış yine de körü körüne bağlanmışım sevgine. İçinde küflenmeye yüz tutmuş sevginle avunmuşum günlerce.. Yüzüme vuran rüzgarda,kaşlarımı çatmama sebep olan güneşte bile sana dönmüş yüreğim. Nebze nebze yok olmuşum yokluğunun sıcak ateşiyle. Ah be sevgili.. Şu saatten sonra ister yanımda bit, İster çekip git Farketmez.. Dedim ya, içimde bittin sen..”