Ve yaklaşık 1 saat önce bir mesaj geldi. Aslında beklemediğim bir kişiydi fakat buna rağmen fazlasıyla heyecanlandım. Onca ay sonra onca gözyaşından sonra arkadaşça yazdığı mesajlar tabiki canımı yaktı. Evet ya gerçekten beni boşu boşuna umutlandırdın, kendini hatırlattın. Eski yaşananlara sırf güçlü gözükebilmek için saçma şeylerdi dedim. Oysa onlar saçma şeyler değildi. Ben ilk defa bir erkek için ağlamıştım. Birlikte olduğumuz halde aramızda kilometreler olduğunu bile bile sevmiştim. Farklı sevmiştim onu. Hiç bitmesini istemediğim bir dondurma gibi. Ama aksine eriyip yok olmuştu. Ulaşabileceğim bir numara bir hesap hiçbir şey yoktu. İhtimaller üzerine kurulu bir platoniklikti. Farklı bir aşktı. Benim çırpınışlarımdı, yaralanışımdı. Ve sarıp sarmalayacak kimse yoktu. Sen gittin çocuk ve çok yağmur yağdı senden sonra. Şimdi ben başka bir yağmurda ıslanıyorum. Çok yağmur yağıyor ve bende çok aşığım. Peki ya sen yağmurdan sonraki güneşim ve gökkuşağım mısın? Yoksa bir kara bulut daha mı? Şimdi sen beni kurtaracak mısın cehennemin kenarından yoksa itecek misin ateşlere? Ben aylar önce gömdüğüm umutları özgürlüğe mi kavuşturayım? Yoksa yine mi gideceksin çocuk?