VE YAS DÖNEMİNE HOŞGELDİNİZ..
Yani diyor ki;
-"Ben senden daha iyisini bulurum."
-"Ben daha fazla üzülmek istemiyorum, seninle mutsuzum. Bana zarar veriyorsun. Kendi mutluluğum için gitmeliyim." Yani yoksa derler adama "Ulan niye geldiğinde seni çok mutlu edeceğim" dedin. Mutlu et o zaman.
-O yüzdn başka sevecek, başkasını sevecek.
Daha neler, bahaneler.. bla. bla.....
'Başınız sağolsun aşkınızı kaybettik, kalbinize gömebilirsiniz.
Ruhumun fırtınası beynimde yankılanıyor. Savaş içinde bütün cümleler. Bir yanım seni seviyor hala. Diğer yanım gidişine sövüyor. Hiç mi hatırı yoktu sevdanın. Öldürdün beni be adam giderek, öldürdün beni. İçim içimi yiyor. "Değer mi?" diyorlar "değer mi?" Değer diyemiyorum ama kalbin kalbime değdi be adam.
Gözlerimdeki gözyaşı yağmurunu sen anlayabilir misin be adam.? Sen hiç ağladın mı hatırlayınca anıları? Sen hiç bir şarkıyı yüzlerce kez dinledin mi? Kırıp döktüklerim var senin uğruna. Dağıttığım bir kendim. Topla be adam gel de topla.
Sorsan pişman mıyım dağıldığıma? Hayır değilim, asla olmam. Çünkü; sevmek bunu gerektirirdi. Bir daha bu kadar sevilmediğinde hatırlayacaksın sen beni be adam. Çıkarsız sevilmediğinde anlayacaksın beni sen. Uğruna hiç çaba harcanmadığında, en ufak hatanda affedilmediğinde, hataların yüzüne yüzüne çarpıldığında, yargılandığında, karşında susulmadığında, temiz tertemiz sevilmediğinde kirlenecek senin de hayatın. "Meleksin sen" diyordun ya bana, arkandan şeytanca işler çevrildiğinde arayacaksın bendeki saflığı. Ama çok geç olacak.
Ayrılığın Ruh Hali
İlk an. Son sözler söylendiği anda, onun ağzından dökülen cümleler. Beynin o sözlerin şiddetiyle sarsılır. Sonra onun geçmişte söylediği sözleri hatırlarsın. Hayır, o beni bırakmayacağını söylemişti. Sinirle çıktı o sözler ağzından, kırgınlıktan. Dersin. Kendini buna inandırırsın kendini, beynini onun eski sözleriyle uyuşturursun. Günler geçer ondan ses çıkmaz. 'Ben
hatalıydım' dersin. Hatalarını hatırlayıp. O ise hiçbirşeyi hatırlamaz.
Ne hatalarının farkındadır nede birlikte geçirdiğiniz o güzel günleri geride bıraktığının. O mutluyken sen ağlarsın. Sonra ararsın defalarca 'Ben seni
seviyorum hala, ama sen şunu şunu yaptın, benim en güzel günlerim seninle geçti, en güzel anılarımda sen varsın. seni asla unutmamam.
başkası olmayacak.' der. Bunları duyunca hala içinde sana karşı birşeyler olduğuna inandırırsın kendini. Ve sonunda ses çıkmaz olur
ondan. Bu sözleri söyleyip gider. Ve sen gözlerinden intihar eden
yaşlarla kalırsın. Dönecek der kalbin. Ama aklın artık anlamıştır 'Seni
canımdan çok seviyorum' diyenin artık seni sevmediğini.
O gitmiştir artık. Birlikte kurduğunuz hayalleri de yanına alarak.
Geriye sadece tutulmayan sözler, kısacası atılıpta tutulmayan yalanlar
kalır. Çünkü; Gerçek olmayan her duygu yalanlara gebedir. Ve zaman
yalanlar büyütür. Herşey yalan olur. Uzaklaşır senden yavaş yavaş yakın
bildiğin.
YOKSA YANLIŞ MI ANLADIK BİRBİRiMİZİ?
Bu kadar kısa sürede nasıl bitirdik bizi.? 'Ben sana asla
doyamam, asla bırakmam' lar vardı hani. Bunlar sadece sözden mi
ibaretti. Buna inanamak istemiyorum. Böyle değildi sevmek. Böyle değildi.
"Sevdi aslında, gitmek istemedi. Vazgeçmedi." Buna inanmak istedim. Ama
bende fırtına koparken sende yaprak kıpırdamıyorken nasıl inanabilirdim
buna? 'Bu aşk sonsuz' derdin. Sonsuzluk bu kadar kısa mıydı?
Yoksa yanlış mı anladık birbirimizi?
Hastalık gibi geçmez bir türlü aşk denen illet. Sen çırpınırken hala
çıkmazda o çoktan vazgeçmiştir senden.. Bu ayrılıktan daha çok acıtır
canını. Çünkü; onun gerçek sandığın sevgisi bu kadar çabuk
bitmemeliydi. Bitemezdi.
Sen onun sevgisini sevmiştin, şefkatini. Senin için atan yüreğini. Sevgisini sevdiğin bir insan seni bu kadar kolay bitirmemeliydi.
Eğerki çıkmazdaysan ve her kurtulmaya çalıştığında bir duvar çıkıyorsa
karşına iki şık vardır kurtuluşun için. Ya aklınla bir yol bulacaksın
yada kalbinle kurtulmak için dua edeceksin. Aşk oyalanmaya gelmez.
Çıkmazda kaldıkça ya yanarsın yada yakarsın. Duvara toslayıp öylece
kalırsın kendinle başbaşa.
Çıkmazda debelendikçe bitersin. Bitirirsin. Bütün suçları işlersin.
Katili olursun aşkının. Ölürürsün karşındakini. Hırsız olursun.
Hayallerini umutlarını, geleceğini çalarsın onun.
O yüzden iki yolda birini seç. Ya arkanı dönüp git
yada çıkmazda kalıp kurtarılmayı bekle. Yani özetle ya hiçbirşey düşünmeden peşinden gideceksin sevdiğinin,
yada o sevdadan döneceksin. Yoksa aşkın girdabında savrulursun.
*****
O katil olmayı hırsız olmayı seçti, ben girdapta savrulmayı.
Yazarın diğer paylaşımları;
