Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
X. O akşam Eleni hanım,Ettore, Iasonas, Achilleas, Nikias, - Sözümoki
29 Şubat 2024, Perşembe 12:20 · 123 Okunma

X.

O akşam Eleni hanım,Ettore, Iasonas, Achilleas, Nikias, Nefeli,Calliope ve Phaedra'dan oluşan sekiz kişilik isyancı grubu Ali Derviş Ağa'nın bütün emlaklarının Osman Devleti'ne kalmasına öylesine şaşırmışlar ki uzunca bir süre sessizce beklediler. Küçük bir çaya komşu durumunda olan eski bir değirmenin şahitliğini ve kasabanın uzağında bulunan ve Iasonas'ın arazisinin içinde bulunan bu değirmeni bundan sonra toplantı yeri yapmışlardı.

Defterdar Emini Dilaver Efendi ve diğer memurların yoğun çabaları sonucu üç gün içinde tapu tahrir senetleri ile koca arazi ve tüm emlaklar Osmanlı Devleti'nin tapulu malı olmuştu. Bu durum Tripoliçe ve diğer bölgelerde Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti açısından örnek bir durum teşkil etmişti. Bu olay kısa süre sonra başkent İstanbul'da büyük bir heyecan ve memnuniyet yaratmış ve olumsuz iklimi bir nebze olsun azalmıştı.
Müslüman mahallesinde aratan ve önü alınmaz bir durum yaratan bozgunculuk hareketi de bir süreliğine sona etmişse benziyordu.

Osmanlı bayrağının dalgalandığı ve hakim bir tepede bulunan kaleye, her yıl olduğu gibi bu yıl da yörenin en iyi zeytinlerinden sıkılmış iyi kalitedeki zeytinyağlıları taşınıyordu. Taşlı yollardan kaleye ulaşan bu yolun kapıya bakan kısmında at arabasından indirdikleri koca küpleri askerler kapıya kadar büyük bir titizlikle taşıyorlar ve bu taşınan zeytinyağlılarını Kale komutanı Dizdar Hasan Paşa'nın gözetiminde yerlerine konulmaktaydı. Kaleye gelen tüm yiyeceklerin ve askeri teçhizatın kontrolü bizzat komutan tadından yapılıyordu.

Mora’da isyan ateşi yayılmadan çok kısa süre önce umulmadık bir gelişme yaşanmıştır. Bazı Rumların hareketlerinden şüphe eden Tripoliçe’deki vali kaymakamı Salih Ağa, bütün kazaların kocabaşı, metropolit ve piskoposlarını 3 Nisan 182'de huzuruna çağırmıştır. Salih Ağa, isyana dair dedikodulara açıklık getirmek istemişti. Davet edilen Rumlardan bir kısmı gelmiştir. Bu kritik görüşmede bazı Rum temsilciler, Mora Yarımadası’nda eli silah tutar 40 bine yakın milis olduğunu, oysa Müslümanlardan 12 bininin silahlanabileceğini ifade etmişlerdi. Rum idareciler, bölgede güvenlik zafiyetinin önlenmesi için acilen 5-6 bin Osmanlı askerinin gönderilmesini önermişlerdi. Salih Ağa, bu toplantıda Tripoliçe yolunun isyancılar tarafından tutulduğunu da öğrenmiş ve bilgileri İstanbul’a iletmiştir.
Salih Ağa’nın bu görüşmesinden sadece bir gün önce Kalavrita şehrinde isyan başlatılmıştı (2 Nisan 1821). İsyancılar ilk olarak şehirdeki 200’den fazla Müslüman’ı katletmiştir. Kalavrita ardından Anabolu kasabasına bağlı Argos’taki Müslümanlara saldırı haberi öğrenilmiştir. Eğriboz Adası’ndaki Müslümanlar da saldırıya uğramıştır. Mora’daki bu ilk katliam haberleri duyulmaya başlayınca Mezistre, Landor, Fenar, Badrine halkı Mora’nın yönetim merkezi Tripoliçe şehrine; Arkadya ve Andurusa Müslümanları Koron, Moton ve Navarin’e; Gastunlu’da yaşayanlar ise Lala Kalesi’ne sığınmışlardı. Lala kasabası ve etraftaki on binlerce Müslüman hızlıca Badra kasabasına nakledilmişlerdir20. Osmanlı idarecileri Mora’daki bu ilk katliamlar karşısında zamanında tedbir alamayınca, çok sayıda Müslümanın sığındığı Badra Rum isyancılar tarafından kuşatılmıştır. Şehrin muhafazası için görevli az sayıda Osmanlı askerleri isyancılara karşı koyamamıştır. Askerler, bir kısım halkı beraberlerine alarak şehri terk etmişlerdir. Bu esnada büyük ümit bağlanan Osmanlı donanması Badra önüne gelmiş ise de asker kaleden çekildiği için etkili olunamamıştır. Bu şartlarda Badra’da kalmış olanlar fazla direnememiş ve şehir kolaylıkla isyancı Rumların eline geçmiştir. Şehre giren isyancılar binlerce Türk’ü katletmişlerdir. Bu katliamdan kısa süre sonra Atina şehri isyancılar tarafından kuşatılmıştır (7 Mayıs 1821)

Osmanlı idarecileri, isyanın başladığı nisan ayından itibaren etkili tedbir alamayınca yaz ayları sonuna doğru Türklerin yaşadığı kalelerin hemen hemen tamamı kuşatma altına düşmüştür. Hatta isyancılar Rumeli’de Tırhala ve Selanik yakınlarına kadar etkili olmaya başlamışlardır. Bu arada Eteria örgütünün planına uygun olarak Akdeniz Adaları Rumları da isyana katılmıştır. İsyancılar, sahip oldukları gemilerle sadece Ege’de adalara yönelik değil, Batı Anadolu sahil şehirlerine yönelik saldırı ve yağmalara başlamışlardı.

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ülke ülke seyahat eden gezginler hakkında ne düşünüyorsun?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.