Dar gelir bana İstanbul'un yaş sokakları.
Sessiz dinler susmak bilmeyen hıçkırıklarımı.
Saçlarıma çarpan üzüm yapraklarının arasından,
Omuzlarıma düşer, gece lambalarının zayıf ışıkları.
Yağmurlar ayak izlerini bir bir alıp götürür.
Her damlası seni benden biraz daha ayırır.
Anlarım peşinden gelişim nafile olur.
Sonunda hayallerimde sen gibi karanlığa karışır.
Yıldızlarda gücenir beni bırakıp gidişine.
Engel olamazlar bulutun önlerinden geçişine.
Kayarlar gökyüzünden bir bir, kirpiğimin ucuna dek.
Şahit kalamazlar aşk revan içinde bitip tükenişime...