Yağmurun oyunu

Bir hafif yağmur başladı sicim, sicim yağıyor sırılsıklam olmuş bedenime, sanki gözyaşlarımı saklasın
diye şefkatle öpüyor yüzümü damlaları yarınlarım umutsuz olsa da yağmur sesi bir melodi kulaklarım da
ağlamak istiyorum sırılsıklam ağlamak gözyaşlarım akıp gitsin yağmurun yatağında, gittiğim her sokak
hatırlatmasın seni bana yağmurdan nefret ettiğimi söylerdim hep senden sonra, meğerse yağmur
bütün sırlarımı saklamak için yağarmış üzerime hiç bitmeyen çığlıklarımı bastırırmış saklarmış beni
yağmurun altında içim üşüyor ama sana olan öfkem bedenim de cam kırıklıklarına batırılmış bir bedeni
bırakıyordu üstüme yerimden kalkasım bile gelmiyor, herkes koşuşturuyordu caddelerde ben inadına
oturacağım saatlerce bakmayın bana öyle delirmiş gözler ile yüreğim yangın benim,
yalnız ben miydim? yarası ile kalan yalnız beni mi ıslatıyordu? bu yağmur kaç acının ihaneti var
senin damlaların da
bu kentin bütün kaldırım taşlarında senin adın var, yağmur silip götürse de ardından çiçekler açıyor
kaldırımların da bu sefer adın kaldırım çiçeği oluyor..

“yağmur sicim, sicim yağıyor sokaklarıma
benim yüreğim yangın yeri sırılsıklam olmuşum
dudakların da
lakin sevgilim, yağmur saklasa da acılarımı
ihanetin adı var damlaların da


?️?????????
Ayten Alpman. Söyle buldun mu