Ben kimseye benzemem ama herkesle de aynıyım...
Ben kendimi böyle tanımlıyordum. Kalabalıktan uzak yaşamak herkesin aksine bana iyi gelmişti. Kendimi bulmuştum sanki. Buna ihtiyacım varmış gibi... Çok gülmem mesela. Çok sevmem, özlemem de hem. Herkesi incelerim ama kimseyi kolay kolay benimsemem. Sevdiğim insanlara hissettiririm kendimi. Sevmediğim insanlara göre aslında ben kibirli ve soğuk nevaleydim. Herkese aynı davranırsam sevdiklerimin ne farkı kalırdı ki?
Çok konuşmam ama çok düşünürüm. Ruhumdaki bütün cümleler ağzımdan çıkarsa ruhuma ne kalacaktı ki? Kalp kırdığımda üzülürüm. Bilerek kırmam genellikle. Kendimi afettirmeye çalışmam. Çünkü gururlu biriyim sözde (!) Yalan yakaladığım zaman çok kötü kırılırım. Öyle kolay kolay yalan da söylemem.
Etrafımda çok kimse yoktur fakat etrafımda olanlar gerçekten değer verdiğim insanlardır. 'seni seviyorum' cümlesinden çok 'sana güveniyorum' cümlesine inanırım. Çünkü güven her şeyden bir adım öndedir. Güvendiğim insan az olduğu için çok fazla konuşmam. Dinlerim ben. Çünkü bir şeyler anlatınca bildiklerini aktarır insan, fakat dinleyince birçok şey öğrenir. O yüzden öğrenmeyi severim. Bir soru sorduğumda genellikle cevabını bildiğim sorular sorarım. Benim düşündüğümden farklı bir cevap verirse aklıma not ederim. Kendimi anlatmayı sevmem. Kendini sürekli anlatan insanlara kıl olurum. Bu satırları yazmamın sebebi kendimi pohpohlamak değil kalp kırıklığımı dile getirmekti. Çünkü bugün canımdan biri bana yalan söyledi...