Yalnızlık,
bir ses gibi gelir bazen,
duymak istersin,
ama o sessizlik,
o kadar derindir ki,
bir çığlık bile çığlık olmaktan çıkar.
Zaman geçer,
günler birbirini kovalar,
ama içinde taşıdığın boşluk
hiçbir şeyle dolar mı?
Bir bakarsın,
gözlerindeki hüzün,
sözlerindeki sessizlikten daha büyük bir yük haline gelir.
Bir başına olmak,
belki de her şeye rağmen
bir arayıştır.
Kaybolduğun yollarda
kendi sesini duymak istersin.
Ama o ses,
yavaşça kaybolur,
sana geriye sadece
gölgesinde yaşamayı öğrenmek kalır.
Bir yerlerde
bir ışık vardır belki de.
Ama seni bulması zor,
çünkü sen hala
o karanlık sokaklarda,
gözlerini bir gün daha açmadan
yolunu arıyorsun.
Belki de yalnızlık,
sana kendi kimliğini
hatırlatan bir aynadır.
Bazen seni seni gösterirken,
bazen de kaybolmuş bir düş gibi
yavaşça silinir.