Bir akşam vakti,
gölgenin içinde kaybolurum.
Yalnızlık,
gözlerimde yansıyan eski bir şarkıdır,
her notası,
bir hıçkırık gibi dudaklarımda kırılır.
Yalnızlık,
bir tek başına kalmış anıların
ardında bekleyen sessizliktir.
Adımlarım,
uzaklaştıkça nehrin akışından,
birer yankıya dönüşür.
Her adım,
bir adım daha yalnızlığa.
Sözler susar,
gözler yaşarır.
Bazen bir gülüş,
bir bakış yeter
göğüsümdeki o derin boşluğu doldurmak için.
Ama her şey geçer,
zamanla.
Yalnızlık,
sonra bir alışkanlık olur,
geriye kalansa sadece
hatıralarda yankılayan bir melodi.
Ve belki de en sonunda,
yalnızlık bir dost olur.
Bizi anlamayan dünyada,
bizim tek sırdaşımız.