SEN DE;
ineceği durağı kaçırmış yolcunun pişmanlığı,
BEN diyeyim;
gideceği yeri bilmeyenlerin yoldaşlığı...
SEN, her geç kaldıklarının keşkelerinde ol,
BEN, erken davrandıklarının iyikilerinde.
SEN, gözünün gördükleri ile yetin,
BEN, göremediklerini göstermekle...
SEN, yaralarının merhemini hekimlerde ara,
BEN, merhemi kendinin nasıl yapabileceğinin formülünü vereyim.
SEN, kabuk bağlayan acıları kurcalamalarına izin ver,
BEN, tekrar kanatmalarına müsade etmeyeceğinin resmini çizeyim.
SEN, inandıklarının arkasına sığın,
BEN, inandıklarının bazen inanılır gibi olmadığını anlatayım.
SEN, her fırtınalı yağmurlarda şemsiyeni açmaya çalış,
BEN, o fırtınalı yağmurlarda ıslanmanın, nasıl yıkamadığının fotoğrafını çekeyim.
Bir tek terzi dikemezmiş kendi söküğünü,
gel sana en iyisi 'yamalı' elbiselerimi göstereyim.