Yara alacaksın evet.Zaten kmse sana yara almadan,incinmeden, kırılıp dökülmeden bu dünyadan göçüp gideceksin demedi.Evet kırılacaksın, canın yanacak hatta bazen gücün yetmeyecek ama önemli olan kırılan dökülen yerlerini sarabilmek.Başkalarinin sende açtığı yaraları kendi ellerinle derinleştirme.Onları sar,iyileştir.Bu dünyada senden bir tane daha yok,şu an geçmez dediğin acılarına hapsetme kendini.Kalk ve kendine gel,bitmez sandığın o acılar bir gün bitecek tıpkı sonsuz sandığın bu evren gibi.Hepsi yok olacak, belki biraz izi kalacak ama geçecek.İnan bana pişman olacaksın.Bir gün arkana dönüp baktığında keşke üzülmek yerine kalksaydımda hayatın bana sunduğu fırsatları kovalasaydim diyeceksin.Hayat budur, sana kolay kolay her şeyi altın tepside sunmaz ama gidip kendin bulabilmen ve başarabilmen içinde bir çok yol sunar.Şu an yaşadığın hiç bir şey kalıcı değil, anını mahfetmeyi bırak, geçmişinin seni ezmesine izin verme.Ne acılar yaşandı bu dünya üstünde,ne sessiz çığlıklar duyulmadı,ne insanlar geldi geçti,kalbi kırılan kalp kıran.Ama hepsi aynı yerde.Toprak aldımı bir kere dönüşü yok bir daha,kendini diri diri gömmek yerine ,acılarını göm o toprağa.Kapat üstünü sımsıkı.Önüne bak.Evet canın acıdı,evet kalbin kırıldı ama sen bundan nasıl bir ders çıkarabilirsin bunu düşün.Canı yanan bir sen değilsin bunuda unutma.Hic kimse bu hayatı gülüp eğlenerek yaşamıyor.Senin hayatını yalnız sen kurtarabilirsin bir başkası değil.