Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
YARDIMDA YARDIMLAŞMAK - Sözümoki
04 Temmuz 2014, Cuma 23:51 · 650 Okunma

YARDIMDA YARDIMLAŞMAK

Çoğu insan başarıyı almak olarak düşünür. Oysa başarı vermekle başlar...Dünyada “sevmek”fiilinden sonraki en güzel fiil,”yardım etmek”fiilidir...

Eğer bir saatlik mutluluk istiyorsanız,uykuya yatın.
Eğer bir günlük mutluluk istiyorsanız,balığa gidin.
Eğer bir aylık mutluluk istiyorsanız,tatile çıkın.
Eğer bir yıllık mutluluk istiyorsanız,mirasa konun.
Eğer bir ömür boyu mutluluk istiyorsanız birine YARDIM EDİN....

Bir insanın yaşamının en önemli kısmı,iyilik ve sevgi adına yaptığı küçük,isimsiz ve hatırlamadığın yardımlardır..İnsanların en hayırlısı insanlara yararlı olan ve iyilik yapandır..Asıl zenginlik mal değil gönül zenginliğidir.İnanç ve iyilik dinimizin temelini oluşturur. Yardımlaşma ve dayanışma birlik ve beraberliğimiz için gereklidir.Yardımlarımız ihtiyaç sahiplerini rahatsız etmeden olmalıdır..Gizli verilmesi en güzelidir.Öyle ki sağ elin verdiğinden sol elin haberi olmamalıdır.

Osmanlılar zamanında,sadakayı verenle muhtaç olanın birbirini görmemesi için belirli yerlere sadaka taşları dikilmişti.Bu mermer sütunlar yüksek ve tepesi çukurdu.Hayırseverler buraya fakirler için sadaka bırakır,ihtiyaç sahipleri de kimse ile görüşmeden bu sadaka taşlarından ihtiyaçları kadar para alırdı...

İnsan, sosyal bir varlıktır. Bu nedenle tek başına yaşayamaz. Yaşamını devam ettirebilmek için diğer insanlara ihtiyaç duyar. Onlarla ilişki kurarken de bazı değerler öne çıkar. Bu değerlerden ikisi de yardımlaşma ve işbirliği değerleridir. Yardımlaşma ve işbirliği, toplumu ayakta tutan en önemli değerlerdir. Bu değerler toplumdaki bireyleri bir arada tutar. İnsanların birlikte hareket etmesini sağlar. Bu sayede herkes kendi işini rahatlıkla tamamlayabilir. Ayrıca ortaya çıkacak olan dayanışma duygusu insanları birbirine yakınlaştırır. Bu sayede herkes, problemlerini daha rahat biçimde çözebilir.

Zengin bir iş adamının bahçesinde, yan yana dikilen iki limon ağacı vardı. Mayıs ayı sonlarında açan limon çiçekleri, bütün bahçenin havasını bir anda değiştirir ve apartmanlara hapsedilmiş insanlara baharın geldiğini müjdelerdi. Ancak limon ağaçlarından biri, diğerinden cılız ve şekilsizdi. Bu yüzden büyük ağaç her fırsatta onu küçümser ve tepeden bakardı. Ev sahibi de küçük boylu limon ağacından ümit kesmiş görünüyordu. Ona göre ağaç, bu gidişle kuruyup ölecekti. Bu yüzden de onu fazla sulamaz ve bakımını yapmayı pek istemezdi.

Günün birinde esen sert bir poyraz, karlı dağlardaki bir grup çiçek tohumunu iş adamının bahçesine uçurdu. Fakat bahçenin her tarafı parsellenmiş, sadece limon ağaçlarının altında yer kalmıştı. Bir an önce filizlenmek zorunda olan tohumlar, limon ağaçlarının yanına gelerek onların altında yeşermek için izin istedi. Büyük ağaç, iyice kasılarak:
— “Böyle bir şey asla mümkün olamaz” diye atıldı. Bizler kuru kalmayı pek sevmeyiz. Eğer dibimde çoğalırsanız, suyu emip beni kurutursunuz.

Aslında büyük ağacın çekindiği başka bir şey daha vardı. Çiçekler rengârenk açtıklarında, limon ağacının sarıya çalan beyaz çiçekleri sönük kalacak ve bahçe sahibinin gözündeki değeri azalabilecekti. Oysaki ağacın, kendinden güzel olanlara hiç mi hiç tahammülü yoktu. Küçük ağaç, uzun boylu arkadaşının tohumlara verdiği cevabı beğenmemişti. Çünkü o, kendisine hayat verenin, o hayat için gerekli olan suyu da vereceğini çok iyi biliyordu. Bu yüzden, aklına bile gelmiyordu susuzluk. Tohumların teklifini kabul ederken:
— “Sizlerle olmak, bana mutluluk verir.” dedi. “Böylelikle yalnızlık da çekmeyiz.” Büyük ağaç bu işten hoşlanmamıştı. Fakat küçük olanı:
— “Güzel yaratılanlardan kimseye zarar gelmez.” diye tekrarlıyordu. “Güzellerden güzellikler doğar sadece.”

Küçük limon ağacı altında filizlenen tohumlar, bir kaç hafta içinde cennet çiçekleri gibi açıp bütün bahçenin göz bebeği haline geldi. Bu arada ağaç, elinden geldiği kadar kendilerine yardımcı olmaya çalışıyor ve çiçeklerin sevdiği yarı güneşli ortamı sağlamak için, eski yapraklarını döküyordu.

Çiçekler, kısa bir süre sonra mis gibi kokular yaymaya başladı. Bahçe sahibi, o ana kadar hiç duymadığı bu kokunun nereden geldiğini araştırdığında, davetsiz misafirleri bularak hayrete düştü. Adam, ancak rüyalarında görebildiği bu çiçeklerin güzelliğini devam ettirebilmek için sabahları artık daha erken kalkıyor ve onları en kaliteli gübrelerle besleyip bol bol suluyordu. Küçük limon ağacı, köklerinin en ince ayrıntılarına kadar ulaşan bu suları çiçeklerle birlikte içiyor ve büyük bir hızla serpilip büyüyordu. Çiçekleri sevgiyle kucaklayan ağaç, ertesi bahara kalmadan o civarın en büyük ağacı haline geldi ve birbirinden güzel kelebeklerin ziyaret yeri oldu. Daha sonra da kendi çiçeklerini açarak bahçenin güzelliğine güzellik kattı. Şimdi küçük ve yalnız kalmış olan limon ağacı ise, komşusuna duyduğu kıskançlıkla için için kuruyordu.

Hayat merdivenlerini çıkarken insanlara yardım edelim;çünkü inerken yine aynı insanlara rastlayacağız..

5 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Şerrinden korktuğun biri var mı? Neden korkuyorsun?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.