Hep yarım kalmışlıklarla boğuşuyorum
Şifası zehir olan insanlarla geçti güzel günlerim.
Gülüşümün ortasında boğazıma takılan hıçkırığı yuttum defalarca
Deliriyor muyum yoksa düşüncelerim mi özgürleşti bilmiyorum
Herkes o kadar karanlık ki bu şehirde artık güneş doğmuyor
Eskiden can yakan tüm anılarıma gülümseyerek bakıyorum göz ucuyla Alıştım mı yoksa unuttum mu bilmiyorum ama umudumu gönderdim gökyüzüne sayısızca
Rengini bilmediğim bir umudum oldu hep Ne zaman karalar bağlasam, o içimdeki saçları dağınık kız çocuğuna sarıldım.
Tüm yarım kalmışlıklar paramparça etmiş beni, bizi, onu, herkesi.
Herkes o kadar yarım ki.