Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Yaşamadan Ölmek Yok - Sözümoki

Yaşamadan Ölmek Yok

Ahmet bey, oğlunun yarım yamalak odaya çevirdiği eski ardiyenin yan tarafına, tüm gün uğraşarak ona benzer küçük bir kulübe yapmaya çalıştı ve yaşlı haliyle nefes nefese kalmıştı sonunda. Oğlu işten geldiğinde başka bir ardiye daha görünce sinirlenip babasına “Neden böyle bir şey yaptın. Burayı beğenmedin mi? Senin için bu harabeyi adam ettik.” Dedi. Ahmet bey, geliniyle oğlunun bir olup kendisini oraya atmalarına fazlaca içerlendiğini belli edecek bir üslupla “Diğer kulübe senin için oğul.” Dedi. Oğlu içinden “aklını oynattı galiba” diyerek geçirdi.

Sonradan “Nasıl yani?” diye sordu oğlu. Yaşlı adam iç çekerek cevapladı “Senin de oğlun var. Gün geldiğinde senin beni evinde yatırmak istemediğin gibi oda senin için öyle düşünecek. O zaman geldiğinde sana da kalacak bir yer lazım olacak. O kulübeyi senin için yaptım.”

Bir anlık sessizlikten sonra fazlaca pişman hissetti oğlu kendini. Yanlış yaptığını anlayarak, babasından özür diledi ve “Bu soğuk yerde daha fazla kalma, hadi gel” diyerek evine gittiler.

Aklına takılan bir şey vardı. Akşam yemeğinin ardından, torunuyla oynayan babasının yanına yaklaşarak “Nereden biliyordun? Nasıl bu kadar emin olarak benim için o kulübeyi yaptın?” mahcup bir halde sordu. Gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı Ahmet beyin. Oğlunun gözlerine bakmayarak büyük bir pişmanlıkla “Bende babamı küçük bir kulübede senelerce tek başına yatırdım. İnsan ne ektiyse onu biçer. O kadar iyi anladım ki yaşattığın şeyi, yaşamadan ölmüyor insan. Sen beni o kulübede bıraksaydın, gün geldiğinde oğlunda sana aynısı yapacaktı. Ben bundan dolayı bu kadar eminim işte”…

Diğer hikayeler;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Eşini aldatan insanlar neden bu kadar yaygınlaştı?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.