Simsiyah karanlıklarda binlerce cinayet işlemişim gibi cehennemi yaşıyorum. Gözlerimden alevler dökülüyor birer birer. Ve yakıyor değdiği her yeri. Canıma susadım, cennetine susadım. Ellerimde kocaman bir hiçlik ve ben varken, baktım sadece yollara. O kadar boş ve uzundu ki gözlerim dayanamadı bakmaya. Dayanamadım bu hiçliğe. Kollarım da yoruldu, ellerimde ki benden. Son gücümü tüketiyorum. Tükeniyorum, yazdığım kalem gibi. Her gün biraz daha siliniyorum. Geri gidiyor ayaklarım ve durduramıyorum. Kaybediyor bu beden beni. Ruhumu yakıyor artık. Ya bu beden ruhu hak etmiyor yada bu ruh bedeni. Ama biliyorum var bir terslik. Yada benim varlığa ters düşen. Her sözümde varsa bir aykırılık, yanmalı bütün ruhlar. Yada sadece ben. Dudaklarım yanıyor tadımdan. Benim dünyam yıkılıyor başıma. Ağzımı açıp iki çift laf söylesem yasaklanacak sanki bütün dudaklara. Yazınca görmezler belki dedim. Dedim, karanlığıma düşman kesiliyor bedenim. Ama ruhum karanlıktan çıkamadı. Ve ben kendi cinayetimi işliyorum bu zifiri karanlıkta. Her cinayetimi damgaladım bedenime. Ve damgalandım bir bedene. Fakat şimdi ölüm sunuyorum gözlerime. Yaşlarına ise kurtuluş. Ya kazamı taçlandırıyorum yada cinayetimi. Yasaklanmalı bütün kelimeler bu kâğıtlara. Çünkü birleşip cehennemi yaşatıyorlar bana ..
- Betül Kıran (Siyah)