Hiç geçmeyecek yorgunlukların, iyileşmeyecek yaraları var.
Belki hiç dinmeyecek hasretlerin, inceden kanayan sızısı var. Gözümün ucunda duran yaşların, içime akan bir yanı, iğreti olurmuş. Kahkahalarımın acıyan yerleri var. Sırtıma yüklenmiş dağların, güvendiğim yerlerine lapa lapa yağmış yığınla karları, birde üzerime sağanak sağanak dökülmüş iri yağmur damlaları var. Kelâmına nefes olduklarım var sonra kelâmı yüreğim olanlarım. Birde dilimde ağıt olmuş türkülerin, bağrımdan gelen yanık sesi var. Başında taşıdığım iki meleğimin emanet edilmiş canları canıma can olmuş birde yarın elleri var. Estikçe savrulan rüzgarın yılgın ve argın esintisiyim.
Nereye esersen eseyim, ben hep "on yedim'deyim".