Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Yok Yere Metodoloji - Sözümoki
09 Temmuz 2021, Cuma 01:46 · 339 Okunma

Yok Yere Metodoloji

Beş duyu organını devre dışı bıraktıktan sonra, düşünceden de sıyrıldığında aklına gelen ilk şey ya da kişi gününü etkiler. Arınma biçimi, Sonunda ne olur?
Eğer bir düzen ya da düzensizlik içerisinde Tanrı'ya yaklaşmam için bu iğrenç dünyadan uzaklaşmam sağlansaydı... Bu kadar hasret oluşmazdı kalbimde. Modern, bilimsel, temiz, havalı veya herhangi günümüz ifadesinde kendisine anlam bulan şu doğadan çekilmişlik, kurulmuş teknolojik düzen. Giyiminden elindeki eşyalara kadar, hatta içinde bulundukları bile insanı nasıl kendisine köle ediyor anlayabiliyorum. Kıyafetler temiz kalmalı, besinler öğünler halinde ve zamanında yenmeli, kilona dikkat etmelisin, formda olmalısın, kusursuz görünmelisin. Hayvanları evcilleştir, evcil olmayanları tutsak etmelisin. Herkesin yaptığını yap, doğru olan bu. Hedeflerin olsun, hayallerin olsun ve onları gerçekleştir. Umarsızca yık geç rakiplerini, çünkü bir yarışın içindesin. Motive et kendini, ölümü unut gitsin. Her zaman kendin için yaşa, insanları ihmal etme onlar lazım olacak. Kabul edilemez bir yığın şey... Kim söylerdi duyularımdan, duygularımdan ve zihnimden arınmam gerektiğini.. Kim derdi ölümün ne hoş ve güzel olduğunu? Arınmayı öğretmediler, erdemleri bile geçtim. Bir yol buldum, ölümün küçük bir izlenimi denebilir buna. Yaşamak için ölmek gerekir ya.. Maksada en yakın önerilerden birisi. Parapsikolojide de kullanılır benzerleri.. Kıyafet olarak üzerimizde olduğunu en az hissedeceğimiz veya hissettiğimizi bir süre sonra hissetmeyeceğimiz ne varsa kabul ediyoruz. Sonra tüm kaslarımızı zorluyor ve ardından bırakıyoruz. Nefesimizi de hızlı alıp yavaş veriyoruz. Ardından nefesimizi de hissizleşene kadar yavaşlatıyoruz. Beş duyumuzu da tüm algılanacak şeylere karşı kapatmamız gerekiyor. Ardından onları da kullanılmaz kıldıktan sonra zihnimizi düşünmemeye zorlayacağız. Ancak bunu da asla ona emir vererek değil, bir anda düştüğümüzü hatta çakıldığımızı imajine ederek yapıyoruz. Çünkü ölümden sonrasını bilmeyen insan için zihin ancak öldüğünde bir hiç olur. İşte bunun imajesidir. Ardından bir süre böyle geçirdikten sonra tüm duyuları tam tersi sırasıyla önce zihin, sonra 5 duyu, sonra kaslar ve hareketler şeklinde çalıştırdığımızda zihnimizde bir tezahür oluşur. Bu tezahür canlı ya da cansız olabilir. O tezahür bizim bilinçaltımıza ilişkin bir mesaj niteliğindedir. Açığa çıkan enerji bir tür dağılıma sebep olur. Zihne dağılır bu mesaj. Ardından tüm bakış açısına dönüşmeye başlar. Her defasında bir başka yüz olmaz. Genelde kendini bulmanın yolu da budur. Çünkü insan kendisi dışında herkes olmayı bir şekilde öğrenir. Yalnızca kendisi olmayı öğrenmemiştir. Asıl sorun, nasıl olacak? Tüm bunlar nasıl gerçekleşecek ve sonucu ne olursa olsun işkence dolu bir akılda kalanlardan öte nereye varacak? Bir olumlama değil, bir karalamaya da benzemiyor. Bir parka gitmekten korkar olmuşsun, bir yola bile koyulmak eziyet. İnsanları geçtim zaten, konuşacak bir şey yok onlarla. Yani kalmamış gibi, fazla yüzeysel sözler, bazıları fazla edebî, fazla gündelik, fazla duygusal, fazla bunalımlı ya da fazla bilimsel, fazla pozitif ya da fazla negatif. Karmakarışık her şey, her sözü duymuş gibi hissediyorum oysa. Dinlemek gelmiyor içimden, bir yerde tekrar ediyorlar her şeyi. Zihnimde iki kişi var demiştim, üç oldular şimdi, zaten birisi öldü sayılır. Diğerleri ise hazırlanıyor yaşamaya.. Ben hep birbiriyle tartışan iki kişiyi tutmaya çalıştıkça, sonucunda bir öyle bir böyle kaldım. Bir söze bile güvenmeye inancın kalmamışsa, ne denli toprak altında kalmayı arzulamışsan, o denli insan artık. Park neden bilmem, toprak ehil kalıyor insanın yanında. Park ise sadece oturulabilirliği ile kabul belki de. Bir gün uçurumun kenarında oturmak bile isteyebilirsin. Tüm zamanın ardından atlamayı falan da. İntihar aciz işi, ama aciziyete de bu kadar özlem duyulmaz. Neyse ki hayat yine devam ediyor, arınmak neyse de yaşamayı bilsek o da yeterdi. Bilsen, bilsem.. Olmuyor...

Yazarın diğer paylaşımları;
...
...
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
1 milyon dolar verseler gözlerinden feragat eder misin? Neden?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.