Yasemin, oturduğu bankta etrafa baktı ve havanın esintisi ile tekrar düşünmeye başladı . Oturduğu yerin bu denli huzur verici olması ona bir anlık huzur verdi fakat bu durum uzun sürmedi . Yanına çok sevdiği ve bir o kadar nefret ettiği arkadaşı geldi . Ona sarılıp, banka tekrar oturdu ve bir anda Güneş diye seslendi ,Güneş, ona bakıp:'' hıı'' dedi. Yasemin tekrar ona bakarak :''Neden konuşmak için buraya geldik?'' dedi. Güneş gülümseyerek:'' Belki bu sefer gerçekten birbirimizi tanırız diye devam etti''. Ardından, Yasemin o derin bakışı ile ona şaşkın şaşkın baktı. İlk defa bu şekilde onu anlayan biri ile oturmaktan keyif aldı ve bir şey demeden, Güneşe sarıldı. Güneş sessizce kulağına:'' anlaman ve anlatman için konuşman gerekmez, hem de ruh ikizin ile karşı karşıya isen.'' dedi. Yasemin bu söylenenleri etkisi ile bir duygu boşalması yaşadı ve gözlerinden süzülen sıcak su ile rüzgarın teması ardından daha da huzurlu hissetti. Ardından, Güneşin kulağına:'' Kendinden kaçarken başkasının seni bulması bir mucize ve bu mucizeyi yaşamak kendini bulacağını gösterir.'' Güneş ,Yaseminin her zaman olgun olduğunu ve zeki olduğunu bildiği için fazla bir şaşkınlık yaşamadan , onun derin bakışlarındaki anlamı seyir etti. Yasemin ise içindeki o kıpırtıya anlam aradı. Bu olay sonrası hava kararmıştı.
Yasemin ile Güneş son defa birbirlerine sarılarak evlerine doğru yol almıştı. Güneş birden düşünmeye başladı; İçindeki bu heyecan ne anlama geliyor ,onu karamsarlıktan kurtaran heyecanın adı ne? Diye düşünmeye başladı. Bilmiyordu ki , o şeyin ona umut sağladığını. Güneş ardından eve vardı ve her zaman yaptığı gibi kahve ile sigara içip ; kendine sorular sorup , cevap bulmaya çalıştı. Aradığı cevapları bulamadan yorgun düşmüş ruhunu dinlendirmek için gözlerini kapattı.