Sabahın erken saatlerinde uyanan Yasemin , klinik için yol aldı. Kliniğe vardığında Cerene mesaj attı .Bu mesajda ''ben kliniğe geldim,uyuyordun uyandırmak istemedim'' yazdı. Bir süre sonra Yasemin, Ayşe doktor ile karşılaştı ve bir günaydınlaşma ile vedalaştılar.Yasemin lobide bir süre bekledi ardından ; sekreter bir anda lobide bekleyen Yasemine seslendi ve doktorun yanına yönlendirdi. Yasemin içeri girdi ve tekrardan günaydınlaşarak , doktorun ona soru sormasını bekledi ve beklediği soruyu da aldı. Ayşe doktor ona ''kendini nasıl hissediyorsun ?'' dedi, Yasemin cevap olarak ''bir boşlukta derine doğru hızla çekiliyormuş gibi '' dedi. Ayşe doktor ona '' bu boşluk ne renk?'' diye sordu. Yasemin cevap olarak ''gri gibi'' dedi ve doktor gülümseyerek ''tamamen siyah olmaması çok iyi '' dedi. Belki bu klasik bir yaptırımdır; siyahın kötü, beyazın iyi olarak algılanması. Fakat; karanlık aydınlık olmadığında ve aydınlıkta karanlık olmadığında ortaya çıkar. Yasemin, doktorun tam olarak ne dediğini anlamasa da ''evet'' dedi. Doktor ile yaşadığı şeyleri konuşmaya başladı. Doktor müdahale etmeden Yasemini dinledi, Yasemin konuşmasını bitirdikten sonra Ayşe doktorun elindeki deftere yazmayı bitirmesini bekledi. Bu olay sonrası Ayşe doktor, Yasemine ''kendini bulmak için kendini daha da çok kaybedebilir insan, bu durum belki anlaşılmaz ya da anlatılmaz fakat bir süre sonra kendi benliğinde belirti verir ve bence bu belirti senin geçen yaşadığın olaydı.'' dedi. Yasemin , doktorun dediklerini enine boyuna düşündü ve bu sefer gerçekten en büyük etkenin kendisi olduğunu anladı ve doktora ''ne yapmam gerekiyor ?'' diye sordu. Doktor ise ; ''kendini suçlamadan ve kendine karşı dürüst olarak bu döngüyü bozabilirsin. Tabi bu durum her zaman işe yaramayabilir, önemli olan bu yoldaki disiplinindir.'' dedi. Yasemin tekrardan motive olmuş şekilde gülümsedi ve doktora ''deneyeceğim '' dedi. Doktorda ona ''eminim o boşluk karanlıktan aydınlığa yol alır.''dedi. Yasemin tekrardan teşekkür ederek odadan ayrıldı ve Cerenin aramalarına geri döndü. Ceren onu dışarıda bekliyordu. Buluşup beraber sahile gittiler. Eskisi gibi bağırarak susturdukları haykırışları konuşturdular. Bu aslında ikisi içinde önemliydi. Çünkü; bu dönemlerde iki tarafta aslında boşluktaydı. Bu boşluk belkide önceki çukur gibiydi. O çukurun derinliğide,geniliğide aslında kendilerine bağlıydı.