Zamanın ardında
bir hayat saklı,
adımlarımızla kazındığı toprak,
gözlerimizde büyüyen anılar,
hepsi birer gölge gibi
geride kalır, kaybolur.
Bir bakış,
bir gülüş,
bir sözcük,
hepsi de geriye dönüp baktığında,
uzaklaşan bir yoldaş gibi gelir.
Bazen öyle anlar gelir ki,
hiç var olmamış gibi hissedersin,
zamanın içinde kaybolmuş,
günlerin anlamını yitirmiş gibi.
Ama belki de,
zaman sadece bir yolculuktur,
kendini bulmak için yapılan bir arayış.
Her kayboluş,
bir keşfin habercisidir.
Ve zamanın ardında,
gerçek anlam
sadece onları bekleyenlere kalır.
O yüzden,
geçmişe takılma,
her şeyin bir zamanı vardır.
Belki de en değerli an,
bugün,
zamanın içinde kaybolurken,
kendini bulduğun andır.