Zaman,
sabahın ilk ışıkları gibi
yavaşça yol alır.
Bir adım,
sonraki adımı takip eder,
ama hiç kimse
bu yolun sonunu bilmez.
Bazen bir an,
bütün bir ömrü kapsar,
gölgelerle sarılırken ruhumuz,
geçip giden her saniye
bir hatıra olur.
Zamanın ardında
kaybolan biziz,
her bir anı,
bir parça eksik bırakır.
Sonsuzluğa doğru
gittikçe yaklaşıyoruz,
ama ne kadar yaklaşsak da
ulaşamayacağımız bir yer
her zaman bir adım ötededir.
Ve yine de,
her an yeni bir başlangıçtır,
geçmişin zincirinden kurtulmak,
yeni bir ışığa doğru yürümek.
Zamanın ardında
göremediğimiz bir umut bekler,
her kayboluşun sonunda
yeniden doğan bir güneş gibi.
Belki de,
zamanın gerisinde
gerçek anlamı bulacağız,
birleşmiş anılarda,
gizli kalmış düşüncelerde.
Ve biz,
zamanın unutulmaz izinde
birlikte varolacağız,
sonsuz bir yolculukta.