Zaman,
her şeyin önündeydi,
ama hiçbirimiz görmedik.
Bir nefeslik boşluk,
bir gülüş,
hepsi kayboldu,
ve ardında sadece silik izler kaldı.
Her şey bir anda
geride bırakıldı,
hiçbir şey yerli yerinde değil.
İşte,
zaman dediğin de bu,
bir anlık yanılgı,
gittikçe silinen anılar,
ve biten yolların ardındaki boşluk.
Düşlerim şimdi,
gözlerimin içine gizleniyor,
hiçbirini tutamıyorum.
Kaybolan her an,
geriye sadece bir boşluk bırakıyor.
Ve o boşluk,
gözlerimdeki solgunlukla birleşiyor.
Ama belki de,
zamanı anlamak,
onun içindeki kaybolan anları görmek,
her kayıp,
bizi bir adım daha insan yapar.
Bize kalan,
geriye sadece geçmişin anıları,
ve hep geçmekte olan bir zaman.
Ve belki de,
her şeyin kaybolması,
gerçekten kaybolanların
değerini anlamamıza yardımcı olur.
Çünkü ne kadar kaybedersen,
bir o kadar fazla sahip olursun.