Durulmaların bulutların üstüne serildiği ve set çektiğimiz hüzünlerin yumuşak bir avunmayla kulak kesildiği bir duanın peşinden kendini oyalayarak sürüklemesi ve kıvılcımın saçılması sonucu ani heyecanların belirmesi dolayısıyla ertelenen sevinç nidalarının çehremizde belirginlik göstermesiyle her şeye başlama dürtüsünün yeniden soluk almasıyla savurduğumuz, öteleme mecburiyeti hissettiğimiz, benliğimize borçlu olduğumuz iyi gelen tüm duyumsamalara kavuşma isteğinin çağrısına tutunmak ve zaman almasının bedeline katlanmak, bir gün oluşacak zeminin hayalini kurmanın inancına bağlanmaya karşı iyi hissettiriyor.
Ömer Faruk Kuştoğan